We will see sunny days

Things are pretty much the same during lockdown in Turkey. We live what you go through, as well. The first case was officially confirmed on 11 March and all schools have been closed since then and we don't know when to start again.Distance education is given to all our students on an e-learning platform of our Ministry of Education. Daily educational programmes are broadcasted on TV channels as well. I also go on teaching my language class on different digital platforms.I really like our Minister of Education by the way. 23 April 1920 is the date of the foundation of our national assembly. Atatürk also declared this day as Children's Day. Unfortunately, we celebrated the 100th anniversary of our National Sovereignity and Children's day in an unusual way. At 9 pm, people took up their places at the windows and balconies of their homes to sing the national anthem from home while waving Turkish flag. And the next day, Ramadan when people fast has begun .In Ramadan, People gather together to break their fast in the evenings. The synergy created during these dinners are so amazing that a person can even fast just for that feeling, which I could experience only a few weeks in total during my whole life.Because it is really hard to fast So it will be something different due to pandemic this year.

 

Aydan2.jpeg

 

What do we do during lockdown? Many of my friends exercise regularly and I think it is the best thing to do in this process. So I started going jogging with the app DECATHLON (Spanish colleagues know this brand already ? they may not know that ıt has an app for doing sports). In the neighbourhood where I live, there is a small park which I appreciate more these days. Going jogging among juniper, pine and lilac trees make me feel rejunivated. I also realized that this is the first spring I saw the beautiful pink carnations in that park which I give the name " tiny temple of nature". During this pandemic, I also recognized that I adore life. Life is a very dear treasure which we should cherish. I would like to share a poem which belongs to one of my favourite poets, Nazım Hikmet. Because, he can fully express my emotions in these lines of his. https://youtu.be/x0sTyw6003w

You can see a video here


HEY FOLKS! WE WILL SEE GORGEOUS DAYS!
BELIEVE THAT, CHILDREN!
WE WILL SEE SUNNY DAYS AND WE WILL RIDE OUR MOTORBIKES TO BLUENESS!
BELIEVE THAT, CHILDREN!

Blog_Aydan.JPG

 

Türkiye'de karantina da sizdekinin aynısı aslında. Tüm dünyada herkes ne yaşıyorsa biz de onu yaşıyoruz.İlk vaka resmi olarak 11 Mart'ta duyuruldu ve tüm okullar o tarihten beri kapalı. Ne zaman başlayacağımızı da bilmiyoruz.Tüm öğrencilerimize eba üzerinden ve televizyon kanallarından uzaktan eğitim veriliyor.Ben de dil sınıfıma farklı dijital platformlarda ders vermeye devam ediyorum.Milli Eğitim Bakanımızı seviyorum bu arada.23 Nisan 1920 meclisimizin açıldığı gündür.Atatürk bugünü çocuklara armağan etmiştir. Ne yazıkki, ulusal egemenlik ve çocuk bayramımızın 100. yıldönümünü alışılmadık bir şekilde kutladık. Akşam saat 9'da, insanlar evlerinin balkon ve pencerelerinden istiklal marşımızı Türk bayrakları sallayarak söyledi. Ertesi gün ise insanların oruç tutma ibadetlerini yerine getirdikleri ramazan ayı başladı. Ramazan aylarında insanlar oruçlarını açmak için akşam yemeklerinde toplanırlar. İftar zamanlarında oluşan sinerji öyle güzeldir ki, insan sırf o his için bile oruç tutabilir. Ben toplasanız tüm hayatım boyunca bikaç ay oruç tutabilmişimdir, çünkü çok zor bir ibadet ve tüm denemelerimde hastalanmışımdır. Bu sene ramazan salgından dolayı herzamankinden farklı olacak.

 

Aydan1.jpeg

 

Karantinada neler yapaıyoruz? Çoğu arkadaşım düzenli olarak egzersiz yapıyor. Sanırım bu süreçte yapılacak en iyi şey bu. Decathlon uygulamasıyla koşmaya başladım.(İspanyol meslektaşlarım bu markayı bilir? Belki bu markanın spor için de bir uygulaması olduğunu bilmiyorlardır.) Yaşadığım yerde, bugünlerde kıymetini anladığım küçük bir park var. Ardıç, çam ve leylak ağaçlarının arasında koşmak bana çok iyi geliyor. "Doğanın küçük tapınağı" adını verdiğim bu parkta pembe karanfil ağaçlarını farkettiğim ilk bahar mevsimini yaşıyorum. Bu salgın esnasında, yaşamayı çok sevdiğimi de farkettim. Tadını çıkarmamız gereken değerli bi hazine yaşam. Çok sevdiğim şairlerden olan Nazım Hikmet'in bir şiirini paylaşmak istiyorum sizlerle. Çünkü bu mısralarında hislerime tercüman olmuş.


Hey çocuklar! Güzel günler göreceğiz, inanın çocuklar!
Güneşli günler göreceğiz ve motorlarımızı maviliklere süreceğiz, inanın çocuklar!